En son okuduğum kitap olarak Bir Hürrem Masalı..
Kitap filme göre daha başka çok sinirlerimi bozdu.Osmanlıya ve Türklere yapılan haksızlıklar.
Hürremin intikamı için yapmayacağı şey yok.Tahta başkasından olan çocuğunu geçirmek gibi.
Bir Hürrem Masalı", Kanuni Sultan Süleyman'ın büyük aşkı Tatar güzeli Hürrem'in kölelikten sultanlığa uzanan ve akıl almaz entrikalarla biçimlenen yaşamını, ilk kez bu kadar çarpıcı ayrıntılarla gözler önüne seriyor. Bugün de Osmanlı Tarihi'nin en güçlü kadını olarak bilinen Hürrem Sultan, Kanuni ve Sadrazam İbrahim Paşa ile yaşadığı ölümcül iktidar mücadelesi üçgeninde, amaçlarına ulaşmak için her şeyi göze almıştı. Kendisini köle yapanlara karşı beslediği kini, sultan olduktan sonra intikam ateşiyle alevlendiren Hürrem, Kanuni'yi de amaçlarına alet etmeyi başarmış; çocuklarını bile oyununun birer parçası yapmaktan çekinmemişti. Bir cehennem kedisiydi o... Kanaryası öldüğünde kendisini bekleyen sonun da yaklaşmakta olduğunu biliyordu ama Osmanlı'nın hesabını görmekte kararlıydı. Solmaz Kâmuran'ın özenli Türkçesiyle okurken bir şölene dönüşen bu "masal", Osmanlı tarihini daha da gerçek kılıyor...
Açıkçası ben pek inanmıyorum Selim'in başkasının çocuğu olduğuna. Bu tarz kitaplar veya diziler açık bir şekilde kâr amacı güdüyor. Ayrıca tarih kitabı değil, edebi kitap. Ben kitabın satması, dizinin izlenmesi için abartılarak kurgulandığını düşünüyorum. O zamanın Osmanlı'sında kolay mı öyle başkasından çocuk yapmak. Kitabın edebi boyutunu değil gerçekliğini yorumluyorum. Kitap güzeldir, akıcıdır, etkileyicidir; o başka tabii. Bu da benim nacizane yorumum. Sevgiler.
YanıtlaSilbende inanamadım bu kadar intikam hırsı olamaz hele hürremin son anında yaptıkları çok itici.Gerçek bir kitap okumak lazım.
Silmerhaba :) blogunuza bakıyorum :)
YanıtlaSilşimdi tarihi konu alan dizi veya filmler hatta kitaplar bir endüstridir.Tüketime dayalı bir piyasa jargonudur.Ama yalan olması kurgu olması için bile bilgiye dayalı araştırmalara dayalı olması gerekir.Neyin doğru olup olmadığını bilemeyiz ama şu muhakkak ki,bu yazılanlar sarayın içindekileri kapsar.hepsi doğru olmasa,olayların akışı aynı gitmese bile bir gerçeklik payı sonuçta doğrudur kanımca.Fakat bize gidişat farklı aksettiriliyor ,konuda bambaşka noktaya çekiliyor.Bu tür kitaplar okumak bence çok iyidir.Çünkü zihninizde çelişkileri değerlendirebilir az çok o zamalar hakkında bilgi edinebilirsiniz.O zamanın kültür anlayışıyla değil,saray hane halkının bakış açısıyla değerlendirmek gereklidir bence.
YanıtlaSilsözü çok uzattım ama yazınızı ve ardından gelen yorumları okuduğumda düşündüklerimi yazmadan edemedim.sözü uzattığım için affet:))
ne demek sözü uzatmak yorum yazmanıza çok sevindim.Ben sadece Türklere yapılan Osmanlıya yapılan haksızlık eğer doğruysa bile inanmak istemiyorum
SilMerhaba
YanıtlaSilEğer osmanlı; insanları zorla kaçırıp alıkoymuşsa,kadınları saray haremine hapsedip padişaha sunmuşsa,padişahlar Hürrem gibi akıllı cariyelerin onları parmaklarında oynatmasınıda istediklerini yaptırmalarınıda haketmiştir. Bence.''sana tokat atana diğer yanağını çevir...'' gibi laflar saçmalık,bir insanı zorla ailesinden,ülkesinden kaçırıp esir edersen o da sana kötülük yapar,ihanet eder.bu 2 *2 = 4 kadar nettir.
Bundan başka erkekleri kaçırıp hadım edip saraya hapsedersen yada asker yaparsan onlarda sana hertürlü ihanette eder, kötülükde yapar .
Bence tüm bunlar düşünülürse haksızlığa uğrayan ,madur olan taraf Osmanlı değildir.